Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze’ye 34 Bin Ton İnsani Yardım Malzemesi Gönderdik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mevcut İsrail yönetiminin sorumsuz, pervasız ve acımasız politikalarının tüm dünyada Yahudi karşıtlığını körüklediğini görüyoruz, bundan rahatsızlık duyuyoruz ve gerçekten insanlık adına kaygılıyız. Daha fazla kan dökülmeden, Daha fazla çocuk ve kadın ölmeden, daha fazla gözyaşı dökülmeden, bölgemiz çok daha büyük tehditlerle karşı karşıya kalacaktır.” “Gazze’deki katliamı karşı karşıya gelmeden bir an önce durdurmamız gerektiğini burada bir kez daha vurgulamak isterim” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde düzenlenen “Dünya Hükümetleri Zirvesi”nde konuşma yaptı. Çözülemeyen her sorunun zamanla büyüyüp yeniden ortaya çıktığını belirten Erdoğan, “Sorunların halı altına süpürülerek çözülemeyeceğini yaşadığımız her olayda bir kez daha görüyoruz. Bunun en son ve en acı örneği krizdir. Geçen yıl 7 Ekim’de yaşanan olaydan bağımsız olarak bugünkü krizin kaynağı ise “Birleşmiş Milletler’in kararlarına rağmen Filistin topraklarının işgali artarak devam ediyor. Kendisini uluslararası hukukun üstünde gören İsrail, onlarca yıldır işgal, gasp, yıkım ve katliam politikalarından vazgeçmedi.” dedi.
“Filistin devleti kurulmadan atılan her adım yarım kalacaktır.”
Filistin halkının nasıl bir adaletsizlikle karşı karşıya olduğunu anlamak için fazla uzağa gitmeye gerek olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1948’den bugüne İsrail-Filistin haritalarına bakmak bile sorunun ciddiyetini göstermeye yeterlidir. Biliyorsunuz tedavinin yarısı doğru tanı koymaktır. Burada da sorunun kaynağını doğru tespit edemezsek analiz yapılmaz.” İsrail bölgede kalıcı barış istiyorsa yayılmacı hayaller peşinde koşmayı bırakıp 1967 sonu temelinde bağımsız bir Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir. Öncelikle Gazze’deki insani trajedinin ve bölgeye yayılma riski taşıyan çatışmaların sona erdirilmesi gerekmektedir. Hepsi İsrail ve Filistin halkının sorumluluğundadır. “1967 sonlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi açıdan bütünleşmiş bir Filistin devleti kurulmadıkça atılan her adım eksik kalacak ve sorun çözülmeyecektir. Dolayısıyla ülkemizin barış, huzur ve ekonomik kalkınmasının yolu da açıktır. Bölgenin yolu Filistin devletinin kurulmasından geçiyor.” dedi.
“Gazze’yi büyük bir moloz yığınına çeviren trajediyle yüzleşmek için her türlü çabayı gösterdik.”
Barışın tesisi ve sürdürülmesi konusunda Türkiye’nin bölgedeki diğer ülkelerle birlikte garantörlük dahil sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu ifade eden Erdoğan, “Ayrıca 28 binden fazla çocuk ve kadının hayatına mal olan durum, 70 bine yakın sivil yaralandı, 1,5 milyondan fazla insan göç etmek zorunda kaldı.” Gazze’yi büyük bir moloz yığınına çeviren trajediyle yüzleşmek için her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz. Şu ana kadar Gazze’ye ulaştırılmak üzere bölgeye 34 bin ton insani yardım gönderdik. Türkiye’de toplam 380 hasta ve 344 refakatçiyi ağırlayıp tedavilerini sağlıyoruz. “Gazzeli kardeşlerimize karşı işlenen savaş ve insanlığa karşı suçların takibi için uluslararası hukuk alanında atılan adımları destekliyoruz. Hakların ortaya çıkması için inisiyatif alan Afrikalı kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm ülkelere teşekkür ediyorum. Güney Afrika Cumhuriyeti’nde adalet. Aynı şekilde Ekim ve Aralık aylarında yapılan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da alınan kararlara destek veren ülkelere şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Filistinli kardeşlerimiz terk edilmiş, çaresiz ve yalnızdır” dedi.
“İsrail’in sorumsuz politikaları tüm dünyada Yahudi karşıtlığını körüklüyor”
Erdoğan, son dönemde Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Ajansı’na yönelik düzenlenen prestij suikastlarından üzüntü duyduğunu belirterek, “Bu kritik dönemde kuruma katkılarımızı artırmamız önemli. Bütün vicdanlı ülkeler Ürdün, Suriye, Lübnan ve Ortadoğu için ölüyor. İşgal altındaki Filistin topraklarında 6 milyon mülteci yaşıyor.” Sizi güçlü bir soya sahip teşkilatı korumaya davet ediyorum. Bakın bunları sadece nüfusu Müslüman olan bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak söylemiyorum. Bunu da 5 asır önce Engizisyonun zulmüne maruz kalan Yahudilere kapılarını açan, İbrahim Halilullah’ın şiarıyla 4 asır boyunca Kudüs-ü Şerif’e hizmet eden bir milletin evladı olarak söylüyorum. Mevcut İsrail yönetiminin sorumsuz, pervasız ve zalim politikalarının tüm dünyada Yahudi karşıtlığını körüklediğini görüyor, bundan rahatsız oluyoruz ve aslında insanlık adına alarma geçiyoruz. Daha fazla kan dökülmeden, daha fazla çocuk ve kadın ölmeden, daha fazla gözyaşı dökülmeden, daha büyük tehditlerle karşılaşmadan bölgemiz birleşecektir. Gazze’deki katliamı bir an önce durdurmamız gerektiğini burada bir kez daha vurgulamak istiyorum” – DUBAI
kepsuthaber.com.tr